Polisiye ve Mizah

Polisiye deyince aklımıza genellikle ciddi kitaplar gelir. Sonuçta ortada çözülmeyi bekleyen bir cinayet ve onu çözmek için üstün zekasını kullanarak en ufak ayrıntıları bir araya getiren bir dedektif vardır. Okurlar da genellikle polisiye kitaplardan bu ciddiyet çerçevesinde sürükleyici bir anlatım ve süpriz bir final ile tahmin edilemeyen bir katil beklerler. Bu geleneksel polisiyelerin dışında işin içine mizah unsurunu da katıp hikayeyi daha eğlenceli hale getiren kitaplar da mevcut.Esmahan Aykol ve Algan Sezgintüredi’nin bu kapsamda ele alınabilecek şu an için 4’er kitaplık serileri buna en güzel örnektir. Benim zevkle okuduğum ve büyük keyif aldığım bu iki polisiye seriyi bu yazıda sizlere takdim ediyorum.

Esmahan Aykol ve Kati Hırşel Serisi

4 kitaplık serimizin baş kahramanı bir Alman olup adı Kati Hırşel’dir. Kendisi İstanbul’da Kuledibi’nde yalnız polisiye kitaplar satan bir sahaf dükkanının sahibidir. 40 yaşının üzerinde ama 35’den fazla göstermez ve parasının büyük kısmını güzelliğini korumaya harcar. Eski bir Peugeot arabası, Cihangir’de kiraladığı bir evi ve İstanbul’un muhtelif yerlerine dağılmış dostları vardır. İstanbul’daki bütün cazip erkeklerin ya evli, ya da eşcinsel olduğuna inanmakla birlikte, gene de Allah’tan umudu kesmiyor. Doğru erkeği bulana kadar maceraya açıktır. En kadim dostu önemli bir gazetenin yöneticisi Lale’dir. Onun yanında eski dostu ve evinde birlikte yaşadıkları eşcinsel Fofo, kitapçı dükkanındaki yardımcısı Pelin, başı derde girdiği zaman ona yardım eden ama ona asılmaktan da geri kalmayan emniyet görevlisi Batuhan da diğer yakın arkadaşlarıdır. Kahramanımız çevresinde olup bitenlere kayıtsız kalmaz ve içindeki dedektiflik ruhunu serbest bırakıp esrarengiz olayları açığa kavuşturur.

1 - Kitapçı Dükkanı 2 - Kelepir Ev 3 - Şüpheli Bir Ölüm 4 - Tango İstanbul

Yazar ve Kitaplar Hakkında Söylenenler:

“(Yazar) sevimli dili ve hızlı temposuyla keyifle okutuyor romanını.”
A. Ömer Türkeş

“Elinizden bırakamayacaksınız.”
Philippe Delaroche

“Espri dolu, sıra dışı bir polisiye.”
Nikos Vatopoulos

“Kati Hırşel şahane. Devamını dört gözle bekliyoruz.”
Andrea Fischer

Algan Sezgintüredi – Vedat Kurdel Serisi

4 kitaplık serimizde bu kez baş kahraman insan irisi, yakışıklı, orta halli, gayet kalender ve öyle çok da olağanüstü bir zekaya sahip olmayan dedektifimiz Vedat Kurdel ve onun kısa boyluluğu, kavrukluğu, düzenli aile hayatı ve parlak zekasıyla her anlamda tezatı olan ortağı Tevfik Dağdelen namıdiğer Tefo’dur. Vedat da, ortağı Tefo da bizden biri, artık klasikleşmiş olan parlak, çok çok parlak zekalı, hiçbir ayrıntıyı kaçırmayan, özel yeteneklere ve ince zevklere sahip, kültürlü, elitist dedektif tipine hiç mi hiç uymayan, hatta bu durumla inceden alay edip, ona karşı çıkan bir tavra da sahipler. İkili, Tefo’nun babası emekli başkomiser Nezih Bey’in himayesinde kurdukları dedektiflik dükkanında gelen müşterilerine hizmet vermekte ve ilginç olayları açıklağa kavuşturmaktadırlar.

1 - Katilin Şeyi 2 - Katilim Meselesi 3 - Katilin Uşağı 4 - Katilin Şahidi

 Yazar ve Kitaplar Hakkında Söylenenler:

“Tek kelimeyle şahane; iki kelimeyle çok şahane!”
Murat Menteş

Algan Sezgintüredi, dile hakimiyet konusunda kendine ait bir yerde durur, Türkçeye kaptırıp gider. Bu meziyetini çok cana yakın ve inanılır karakterleri, sağlam olay örgüsü ve esprisiyle birleştirince, “Katilin…” diye başlayan dizisi de kendine ait bir yerde duruyor. Ama benim için Vedat ile Tevfik’in maceralarını asıl vazgeçilmez yapan, Algan’ın dil ustalığına ve cüretkârlığına eşlik eden enfes çağrışımlarıdır….”
Sevin Okay

Sayfalar ilerledikçe gerilimi de tırmandırmasını bilmiş Sezgintüredi. Ama bana kalırsa polisiye hikâyesine asıl tadını veren Vedat Kurdel’in üslubu. Anlatacağını bir türlü anlatamayan, lafı döndürüp dolaştıran, araya gereksiz ayrıntılar sokuşturan bu acemi yazar, gerçek yazarın, yani Algan Sezgintüredi’nin işini kolaylaştırmış.
A. Ömer Türkeş

“Algan Sezgintüredi, son dönem yıldızı parlayan diğer bir polisiye yazarın, Emrah Serbes’in gittiği yoldan giderek (hatta arada ona ufak selamlar da çakarak), Türk polis teşkilatının gerçeklik sınırı çerçevesinde hareket etmeyi seviyo; biraz da ironik bir şekilde, elbette!”
Oylum Yılmaz